Daima Kalbimizde Hissedeceğimiz Eşsiz Şarkı
Linkin Park- Numb
Kaynak: Wannart
“Grup, albümlerini stüdyoya kaydetmeye girmeden sadece 1
hafta önce bu şarkı ortaya çıktı: Parça, giriş kısmındaki melodinin üzerine
hızlı bir şekilde ve neredeyse hiç çaba harcanmadan yaratıldı.”
Meteora (2003) albümünün kitapçığını elinize aldığınızda,
Numb hakkında yazılan şu ufak detayı okurken bu şarkının inanılmaz doğal bir
eser olduğunu bir kez daha fark ediyorsunuz.
Linkin Park’ın 2000’li yılların başında tüm dünyayı etkisi
altına alan ilk 2 albümü ve hatta anlamsızca çok eleştirilmiş 3. albümü, başarılarının
sırrını bu doğallığın yarattığı hissiyata borçluydu. Onları dinleyen çoğu
müziksever, şarkı sözlerinde ve grubun iki vokalistinin performanslarındaki o doğal
duygusallığı hissedebiliyordu. Bu duygu yoğunluğunun yanında grup, teknolojiyle
içli dışlı 6 kişi olmalarının da getirisiyle teknik altyapıların da üst düzey
olduğu işler çıkarınca o dönem için adeta modern ikonlar olmuşlardı.
Numb ise Linkin Park’ın tartışmasız en başarılı işlerinden
biri: Hybrid Theory (2000) başyapıtları sonrası grubun istikrarını
sürdürmesinde büyük rol oynayan eser, Meteora’nın en özel parçalarından biri olarak
grubun ve “MTV çağının” en akılda kalan birkaç şarkısından biri oldu. O dönemde
rekorlar kırarak haftalarca listelerde kalmasından tutun, şu an YouTube’da 1
milyar izlenmeye ulaşan en eski video olması niteliği bile şarkının yaratmış
olduğu -jenerasyonlar arası- etkiyi kolayca kanıtlıyor.
Grubun beyni Mike Shinoda, parçanın Meteora’nın son şarkısı
olması hakkında ise şunları dile getirmiş:
“Bence, bu albümü bitirmek için güzel bir yol çünkü bu
parça, kaydı bir nevi özetliyor: Numb, tipik bir Linkin Park şarkısı gibi ama içinde
sadece Meteora’da olan o ruh hali var.”
O ruh hali, özellikle 2000’li yılların başında gelişme
çağında olan jenerasyonda inanılmaz bir etki yarattı. Neredeyse koca bir neslin
(ve hatta nesillerin) hislerinin tercümanı oldu. Şarkının hemen girişinde bile
o serzeniş var:
“I'm tired of being what you want me to be
Feeling so faithless, lost under the surface
I don't know what you're expecting of me
Şarkı, ebeveynlerin aşırı yüksek beklentilere sahip olup
çocuklarını psikolojik olarak zorlamalarını ve buna karşılık çocukların artık bu
duruma katlanamıyor olmalarını anlatıyor. Aslında grup tarafından “şarkının asıl
anlamı bu” şeklinde bir açıklama yapılmadı, bu nedenle parça daha genel bir hissiyatı da ifade ediyor
olabilir. Ancak, özellikle o unutulmaz müzik videosundaki kızın (Briana
Evigan) da söz konusu durum içinde olmasıyla birlikte bu teorinin büyük ihtimal
doğru olduğu söylenebilir.
Klip demişken, yönetmenliğini grubun DJ’i Joe Hahn’ın
yaptığını da belirtelim. Ayrıca, klipteki performansın yapıldığı yer ise
Prag’daki meşhur St. Vitus Katedrali ve oradaki köprü ise tarihi Prag Karl
Köprüsü.
2003 yılında single olarak yayımlanmış olan parça, dünyayı
kasıp kavurduğu bir yıl sonrasında ise gelmiş geçmiş en büyük rapper’lardan
Jay-Z’nin dikkatini çekmiş ve bu efsane, gruba onlarla beraber çalışmak
istediğini belirten bir mail atmış. Bu arada ufak bir not: Mike Shinoda, Linkin
Park’ı kurmadan önce henüz 18-19 yaşlarında büyük hayranı olduğu Jay-Z’nin
eserlerini The Smashing Pumpkins ve Nine Inch Nails gibi o dönemin
en değerli rock gruplarının şarkılarıyla birleştirerek deneysel çalışmalar
yapmış. Bu nedenle yıllar sonra kendi grubuna Jay-Z’den gelen maili görünce hiç
düşünmeden projeye evet demiş.
Hikayenin sonunu ise gayet iyi biliyorsunuz: 2004 yılında Collision
Course EP’sinin çıkışı, o olağanüstü Numb/Encore mash-up’ının single olarak
yayınlanışı, MTV’de ve Dream Tv’de günde 50 defa gösterilen efsanevi klibi, Grammy
ödülünü eve götürmeleri, hatta o ödül töreninde Paul McCartney tanrısıyla düet yapmaları...
Son olarak, şarkıyı yeterince övdükten sonra şu tarihi bir
kez daha hatırlayalım: 20 Temmuz 2017. Bu tarihte, henüz 41 yaşında ve tam 6
çocuk ile kendisine çok aşık bir eşe sahip olan güzel bir adam hayata gözlerini
yumdu. Gerçekten de hala inanamıyoruz; çünkü inanılacak gibi değil durum: Chester
Bennington, geçmişte korkunç yaralar almış olsa da onu biz hep güler yüzü ve
pozitif tavırlarıyla tanımıştık. Ayrıca daha önce detaylı bir şekilde incelediğimiz gibi bu adam, o zamana kadar dinlediğimiz en başarılı vokallerden
biriydi!
Yaralar kısmını biraz açmamız gerekirse: 7-13 yaşları
arasında, bir adam tarafından cinsel istismara uğrayan Bennington, daha sonra
ise bu sebeple sonraki yaşlarında ciddi derecede depresyon ile uyuşturucu ve alkol
bağımlılığıyla mücadele etti. Aradığı ilacı müzikte bulan sanatçı, içindeki
acıları çığlıklara dönüştürüp milyonlarca insanla da bu duygularını paylaşabilmeyi
başarmıştı. Hatta Linkin Park’ın müziğinin başlarındaki o doğal hislerden
bahsettiğimizde, o hissiyatın sebeplerinden biri olarak da bu durumun “gerçekliğini”
belirtebiliriz. Daha derinden hatırlamak için ise Numb’ın sadece vokal
kısımlarına da bakabilirsiniz.
Kariyerlerinin başındaki çoğu Linkin Park şarkı sözü gibi bu
parçada da yaşanılan hisler doğal ve gerçekti. Tıpkı Bennington gibi
Shinoda’nın ve grubun geri kalanının hisleri de öyleydi. Biz de bu nedenle o
hislere şarkılarla ortak olabildik ve hatta kendi hayatımızdaki
deneyimlerimizle de özdeşleştirdik. Bu nedenle de onları çok ama çok sevdik. Huzur
içinde yat güzel adam, “And I know I may end up failing, too. But I know you
were just like me. With someone disappointed in you” sözlerindeki haykırışın
daima kulaklarımızda ve kalbimizde olacak!