28 Haziran 2017






Minimal ve Cool

Royal Blood- How Did We Get So Dark?



7/10



   
        İki kişilik “duo” ekolleri The White Stripes ve The Black Keys’den etkilendiği belli olan, üstüne de azcık Queens of the Stone Age serpilmiş ve bir de Arctic Monkeys’in desteğini almış bir Rock n Roll ikilisine -özellikle- bu devirde hayır demek zor. Royal Blood, bu nedenle çok değerli bir grup. İlk albümleri “Royal Blood”, 2014 yılında çıktığında ortalığı resmen ayağa kaldırmıştı. Albüm, baştan sona neredeyse her parçası kalite kokan ve Jimmy Page’i bile hayranları yapacak kadar etkili bir eserdi. Özellikle “Out of the Black”, “Figure It Out”, "Ten Tonne Skeleton", "Come On Over", "Little Monster" ve "Loose Change" gibi parçalar Glastonbury’lerde bile binlerce kişi tarafından hep bir ağızdan söylenecek marşlar oldular. Hatta albümde geri kalan diğer 4 parça bile hiç fena değil. Ancak böyle hikayelere cidden çok rastlıyoruz: İlk albümlerinde havalanıp yükseldikten sonra ikinci albümde patlayan birçok balon grup var. Royal Blood da bunlardan biri mi? Bu sorunun cevabı ise 3 yıl sonra nihayet veriliyor.


            “How Did We Get So Dark?” isimli ikinci kayıt, grubun kaldığı yerden devam ettiğini tescil ediyor. Özellikle ilk albümdeki görselin ve grubun imajının da burada bir nevi devam etmesine yine dikkat edilmiş gibi. Yine siyah-beyaz, oldukça şık bir albüm kapağı; ancak bu sefer birinci albümdeki gibi tek kadın değil de ikinci albümü simgeleyen iki kadın var. O zaman üçüncü albüm-üç kadın teorisi de gerçekleşir mi bilinmez ama şu bir gerçek ki grubun müziği bu sefer de yine albüm kapağı gibi: Minimal ve cool. Vokallerdeki Mike Kerr’ün grubu “minimal” kılan çalma tarzı da hala devam ediyor: Bas gitarının pedal efektleri ve ekstra amfi yardımlarıyla sesini çoğaltarak aynı zamanda elektro gitar da çalıyormuş hissi veriyor. Death From Above ve bazen de Twenty One Pilots dışında bu durumun çok fazla güncel örneği de yok, zor zanaat.


Şarkı sözleri, yine Kerr’ün ilişkileri odaklı ve açıkçası –belki de grubun istediği şekilde- çok da derin değil. Ayrıca, patlayıcılı nakarat formülü de ilk albümdeki gibi hala devam ediyor. İkinci albümün ilk klibi olan “Lights Out” da bu formüle sahip. Albümün en sağlam işlerinden olan şarkı, “You're not so hard to forget, with all the lights out” sözüyle de dış görünüşün anlamsızlığını yüzümüze vuruyor. Bu parçadan çok önce yayımlanan "Where Are You Now?" ise resmi olarak albümün ilk single’ı. Sadece 1 sezon süren HBO dizisi Vinyl için de kaydedilmiş olan parça, grubun en enerjik ve sert işlerinden biri. Bu sertliğe rağmen bolca pişmanlık içeren sözleriyle de grup, zıtlığın içinden başarılı bir eser çıkarmayı başarıyor.



"I Only Lie When I Love You", her ne kadar cowbell’leri yani inek çanları ve ritmin sadeliğiyle ilk dinleyişte kendini hemen sevdirse de klibini izleyince şarkının aslında size neyi andırdığını anlıyorsunuz: “Are You Gonna Be My Girl”. Bu Jet klasiği parçadan Royal Blood’ın fazlasıyla ilham aldığı kesin; ama klipleri art arda izleyince de akıllara ister istemez Türk popçuların yabancı klipleri araklaması geliyor. Bu albümdeki bir başka dikkat çeken şarkı ise "Hook, Line & Sinker". Parça, ilk olarak 2015 yılındaki Reading festivalinde canlı çalındığı için ilk albümden birikenler arasında olduğu çok açık. Bu nedenle de özellikle gitar riff’leriyle bile kalitesini hemen belli ediyor. Bu arada ilk albümün en’lerinden “Figure It Out”, Entourage’ın filminin açılış sahnesinden tut, PES 2016 oyununun soundtrack’ine kadar her yerde olmasıyla beraber gruba bir “Figure It Out 2” düşüncesi aşılamış: "Hole in Your Heart" albümün resmen bu anlamda bir pazarlama ürünü gibi.




Albümün son parçası “Sleep”, heavy metal tarzı riff’ler sayesinde daha olgun bir Royal Blood’ı keşfetmemizi sağlıyor. Ayrıca “I just can't help myself, thinking you're with someone else. Sick to the bone, i don't wanna sleep” nakaratı ile de dinleyeni kendine çok rahat bağlıyor. Bunlarla beraber, “How Did We Get So Dark?” albümü bir bütün olarak değerlendirildiğinde ise tabii ki 2014 yılına göre grubun daha ileriye gittiği söylenemez. Ancak bu kayıt ile Royal Blood, kesinlikle balon bir grup olmadığını kanıtlıyor. Çölde vaha niteliğindeki bu değerli ikili, vitesi ikinci albümlerinde çok az düşürse de, en azından ortaya tatmin edici bir sonuç çıkarıyor.