Brit-pop Ölmedi Amerika'da Yaşıyor
Gerard Way- "Hesitant Alien"
6/10
12 yıllık müzik
maceralarını geçen yıl sonlandıran My Chemical Romance’in eski vokali Gerard
Way, artık yola tek başına devam ediyor. Kardeşi Mikey Way ve gitarist Ray Toro
ile beraber kurdukları bu grubun misyonunu tamamladığını düşünerek Twitter
hesabı aracılığıyla grubun dağıldığını açıkladıktan sonraki yıl içinde ilk
çalışması “Action Cat”i de müzikseverlerin beğenisine sundu.Bu single ile
birlikte müzikal kariyerine solo olarak devam etmek istediği tam olarak
netleşmiş oldu. Aslında My Chemical
Romance’in dağılmasına şaşırmamak gerek; çünkü popülizmin bir başka kurbanı
oldu bu grup: 80’li yıllarda oluşup ticari anlamda ilk kez 2000’li yılların ortalarında
patlama yapan, özellikle genç ve duygusal müzikseverlerin hüznünün tercümanı
“emo” müzik akımının ortaya çıkmasıyla birlikte, gerek saç kesimleri gerek
albüm konseptleriyle beraber, MCR de ister istemez bu akımın bir parçası haline
geldi. Daha sonraları grup elemanları her ne kadar bu akımın parçası değiliz
diye söylenseler de özellikle ikinci albümleri “Three Cheers for Sweet Revenge”
ve sonraki kayıtları konsept albüm “The Black Parade”’in ticari anlamda
patlayıp kliplerinin MTV ekranlarını işgal etmesiyle birlikte, ölüm ve aşk
içerikli şarkılarıyla bir anda bu tarzın öncüsü ilan edildiler. Akım tartışması
bir yana, aslında bu albüm gerçekten içinde birçok hit bulunduran çok başarılı
bir alternatif rock albümüydü; ancak grubun bu imajı yüzünden geniş bir kitleye
hitap edemedi. Bu müzik akımı, ticarileşip gitgide popüler kültüre kaydıkça yakın
geçmişteki brit-pop ve grunge gibi kısa ömürlü bir hale geldi ve deyim
yerindeyse “azalarak bitti”.
Gerard Way, eski
tarzından yola sadece aynı renkteki saçlarıyla devam etme kararı aldı ve gençlik
yıllarının tutkusu olan Brit-pop tarzında müzik yapmaya karar verdi. Aslında daha
önce dünyaca ünlü Kanadalı prodüktör deadmau5 ile birlikte yaptığı, FIFA 13 ve
Asphalt 8 gibi oyunlarda da kullanılan “Professional Griefers” gibi başarılı
bir single’ın yolundan gidip elektronik müziğe yönelmesi de şaşırtıcı olmayacaktı;
ancak o büyük hayranı olduğu Brit-pop döneminin kült isimleri Pulp ve Blur gibi
gruplar ile Glam etkisiyle David Bowie üstad
gibi İngiliz sanatçılardan esinlendi: Bol pedallı gitarları ve olabildiğince
“kirli” vokalleri ile shoegaze akımına bile göz kırpan “Amerikan brit-pop”
olarak adını koyabileceğimiz ilk solo albümü “Hesitant Alien”ı eylül ayının
sonunda yayımladı.
Way, eski grubunun ilk
iki albümündeki gibi upuzun şarkı adları yerine parçalarına kısa başlıklar
seçmiş. Aynı şekilde MCR’deki imajını bir kenara bırakıp artık “yetişkin
insanlar”ı hedefleyen bir müzik yapmayı tercih etmiş. İmaj konusu ise sanıldığı
üzere çoğu müzisyen için önemli değil gibi gözükse de Gerard Way, aynı zamanda
çizgi roman edebiyatının Oscar’ı sayılan Eisner ödüllü bir yazar-çizer olduğu
için, solo imajında da kırmızı-mavi konsepti gibi her türlü ince detayı düşündüğü
kolaylıkla varsayılabilir. (Kırmızı ve mavi hem Amerika hem de Britanya
bayrağının ortak rengi mesela.)
Öne çıkan parçalar
olarak albümden önce dinleyicilerle buluşan “Action Cat” hem ilk dinlenişte
sevilen hem de dinledikçe daha da alışılan, sözleriyle de dinleyiciyi yakalayan
bir parça olmuş. Bunun yanında, büyük ihtimalle kardeşi MCR’nin eski basçısı
Mikey Way’e yazdığı tahmin edilen “Brother” isimli duygu yüklü şarkı da gayet başarılı,
aynı zamanda da albümdeki en net vokal kayıtlarına sahip şarkı denilebilir. Bir
sonraki single olarak yayımlanan ilk klip şarkısı “No Shows” da aslında albümün
tarzını en fazla yansıtan parça ve sanki eskilerden kalma bir şarkı gibi. Aynı
zamanda “Get the Gang Together” ve “Millions” da geçmiş yılların modasını
günümüzle birleştiren bu tarzı taşıyabilen başka parçalar da var albümde. Yine
de hit şarkılarla dopdolu olamayan “Hesitant Alien”ın, sanatçının sonraki
çalışmaları ve artık hitap ettiği yeni kitle için önemli bir başlangıç olduğu ise kesinlikle söylenebilir.