Akıp Giden Bir Albüm
Alt-J- "An Awesome Wave"
10/10
Alt-J, tarz olarak elektronik-alternatif bir indie karaktere sahip. Benzerlik açısından ise eylülde Rock’n Coke’ta izlediğimiz “Everyting Everything”e müzikal açıdan oldukça yakın. Onların dışında biraz daha optimist bir “The xx” olarak da görülebilir. Sanki çok uzun yıllardır beraber çalıyormuş hissi veren bu 5 yıllık grup, debut albümleriyle gecen yıl birçok otoriteyi şaşırttı. “An Awesome Wave” adli albüm, Leeds çıkışlı üniversite arkadaşı dörtlüye Mercury Prize kazandırdı. Bu başarıyla beraber grup doğal olarak birden uluslararası üne kavuşarak dünyanın birçok yerinde konserler verdi.
Britanya merkezli indie
hareketinin son yıllardaki başarısı ve buna bağlı olarak ticari şekilde
patlaması da Alt-J’e eleştirel anlamda çok kapı açtı kuşkusuz. Yine de çok
rahat söyleyebiliriz ki piyasada overrated olarak tabir edilen pazarlama
harikası gruplardan çok ayrı bir yerde Alt-J bu albümle. Özellikle bu tarz
grupların ilk albümleri çok değerli olur; çünkü haliyle yılların çalışması ve
birikimiyle oluşturulur amatör grupların başlangıç albümleri. An Awesome
Wave’de de bu özenli müzikal çalışmaların yoğun bir elektronik altyapının da
yardımıyla albümde hissedildiği rahatlıkla söylenebilir. “Intro” ve şarkılar
arasında adeta bağlaç görevi gören üç adet “Interlude” buna çok güzel örnekler.
Bu parçalar sayesinde dinleyici de kendini albüme daha bir bağlı hissediyor;
çünkü esas şarkı başlamadan kendini ister istemez ona hazırlıyor.
Albümün genelinde var olan yormayan melodik
yoğunluk sayesinde ise parçalar tekrar tekrar kolaylıkla dinlenilebiliyor. Bu
sayede başı çeken singlelar “Breezeblocks” ve “Tessellate” gibi hep kolayca
akıp giden, insanı sıkmayan bir havası var albümün. Hatta Breezeblocks, tam bir
hit potansiyeli taşıyor, özellikle sonuyla oldukça etkileyici. “Matilda” ise enteresan
klibiyle kendisini hayranlıkla dinleten bir parça. Albümün epik finalini yapan
“Taro” ile birlikte ise ritmik gitarlarla tamamen uçup gidiyorsunuz bu
dünyadan.