Leonard Cohen'in Romantizm ile Dans Ettiği Albüm
Leonard Cohen- Various Positions
9/10
Cohen’in 7.
stüdyo albümü olan albüm, şarkıcının synth kullanımını yoğun bir şekilde
kullandığı kayıtlarından biri. Bunun yanında, vokallerde kendisine eşlik eden Jennifer
Warnes’ın etkisinin bu sefer oldukça yoğun olduğu bir eser. Albüm ile ilgili en
önemli özellik ise içinde birbirinden değerli Cohen hitine sahip olması. Buna
rağmen, bir bütün olarak baştan sona dinlenildiğinde ise kusursuz bir yapıyı ıska
geçen bir kayıt. Söz konusu durumun en büyük sebebi ise albümdeki bu
güzelliklerin yanındaki parçalar, Amerikan tabiriyle birer “filler”; yani
albümün süresini doldurmak için oraya konmuş gibi. Bu durum dışında ise mükemmele
yakın bir folk / soft rock eseri bu.
Dance Me to the End of Love, albümün açılışını yaparken dinleyiciyi de akılda kalıcı
melodisi ve sözleriyle hemen etkisi altına alıyor. Esasen bu düğün temalı aşk sözlerinin
kökeni, Holokost’a ithafen yazılmış olsa da tabii ki anlamları sembolizmle
süslü. Cohen, Cbc Radio röportajında şarkının asıl anlamını buraya bağlamış ve bu
da Ekşi’de paralel bir şekilde şöyle özetlenmiş. Ayrıca şarkıcı, “Lift me like
an olive branch and be my homeward dove.” gibi sözlerle de aşkın barışı da simgelediğini
ustalıkla ifade ediyor. Şüphesiz bir şekilde söyleyebiliriz ki, bu parça
sanatçının en özel işlerinden biri.
Hallelujah hakkında ne söylenebilir ki! Müzik tarihinin -Happy Birthday’i saymazsak- The
Beatles klasiği Yesterday ile birlikte en çok cover’lanan şarkılarından biri
bu. Hatta aslında şarkı, içerdiği Yahudilik metaforların sınırlarını çoktan
aşmış ve evrenselleşmiş bir modern ilahi. Şarkının zamana ait olmayan bu
evrenselliği bir yana, Shrek’te bile Rufus Wainwright versiyonuyla
kullanılabilecek bir (7’ten 77’ye) etkileyiciliği var. İsmini Türkçe’ye “Tanrı’ya
şükürler olsun” gibi çevirebileceğimiz şarkı, müziğin aslında kendi dilinin
olduğunun bir kanıtı. Cohen’in ise özellikle şu Londra performansını, bu dünyadan
bir 7 dakikalığına uzaklaşmak isterseniz mutlaka izleyin. Özetle söyleyecek
hiçbir söz yok; çünkü müzik tarihinin en güzel parçalarından biri.
The Law, “There's
a Law, there's an Arm, there's a Hand” sözleriyle kalbinizi çalan başka bir
romatik güzellik. Özellikle sanatçıya eşlik eden vokaller burada parçaya çok yakışıyor.
If It Be Your Will ise albüme harika bir kapanış yapıyor. Bütün kayıtta
hissedilen o 1. tekil hava, bu şarkıda da etkili. “If it be your will. That I speak
no more. And my voice be still. As it was before” ile başlayan şarkının -ve
hatta albümün- tamamında Cohen, aşkı için her şeyden vazgeçebileceğini ifade
ediyor. Hissettiklerini olduğu gibi dışa vuran şarkıcı, bunun bir sembolü olarak
da albümün kapağına da kendi kendini çektiği polaroid bir fotoğrafını seçmiş. Albümdeki
söz edilen şarkılar dışındaki diğer parçalar, onların gölgesinde kaldığı için bu
kayıt, neredeyse kusursuz bir eser. Sonuçta, Cohen’in romantizm ile dans ettiği
ve bizlere de ettirdiği bir klasik. Huzur içinde yat büyük usta!
Kaynak: 1, 2.
Kaynak: 1, 2.