Athena'nın Yerlere Göklere Sığamayan Albümü
Athena- Pis
8,5/10
Özoğuz
kardeşlerin babalarının vefatından sonra müziğe ufak bir ara verip bir süre
Londra’ya taşınmaları sürecinin sonunda ise çok özel bir albüm ortaya çıkıyor.
Daha önce Jamiroquai (camiryo) ve Pet Shop Boys gibi efsanelerle çalışmış müzik
adamı Mike Nielsen’in “tertemiz” prodüktörlüğünde grup, gerçekten de çok özenli
bir işe imza atıyor. Grubun ska kökenlerinin korunup garage rock’a evrildiği
albüm, özellikle Hakan Özoğuz’un da gitar riff’lerinin olağanüstü zenginliğiyle
dopdolu bir eser oluyor. Ayrıca Gökhan Özoğuz’un da kendine özgü şarkı sözleri
ve vokali, her zamanki kalitesini koruyor: Türkiye’de onun gerçekten eşi
benzeri yok. Bir bütün olarak zevkle dinlenilen bu albüm ile grup, belki de son
klasiği olan 2002 yapımı Herşey Yolunda (Evet, “her şey” değil.) kaydının
ardından en komple eserini yaratmış oluyor.
Kalb-i ile
açılan albüm, dinleyiciyi enerjik karakteri ve akıp giden melodik gitarlarıyla
karşılıyor. Böylelikle, benzer karakterdeki bu albümün bütünü için de bizlere 2
buçuk dakikalık uzun bir intro oluyor. Serseri Mayın ise hem bu kaydın hem de
grubun en başarılı işlerinden biri. Parçaya çok yakışan delirmeli videosu ile de
hafızalara resmen kazınmayı başarıyor. “Bir sevgilim olsa, giderim balayına. Ah
bi de bekarsam, giderim alayına.” gibi orijinalliğin âlâsı olan sözleriyle de nakarat
dinleyeni tam anlamıyla uçuruyor. Özellikle nakarat öncesi verilen es de sizi adeta
buna hazırlıyor. Ayrıca, gitarları olsun, geri vokalleri olsun çok özenle
işlenmiş bir şarkı bu. Ülkemizde gerçekten de böyle düzenlemeleri olan bir
sound’a sahip az iş var.
Arsız Gönül, belki de son dönemki X jenerasyonunun çoğunluğunun da Athena’yı çok
sevmesinin en önemli sebeplerinden biri. Akılda kalıcılığı ve temposu ile gerçekten
her anlamda yeni nesle çok da uygun bir parça. Ayrıca bol ünlülü bir klibe de
sahip daha ne olsun! “Ben mesela, uçarım mesela, yerlere göklere sığamıyorum.”
sözleriyle insanı daha ilk saniyesinden yakalayan şarkı, özellikle verse’leri
başta olmak üzere genel olarak da tam bir Gökhan Özoğuz vokali şovu. “Oooo fırtınalar
esiyor” bölümü de gruptan çıkan bir başka tribün marşı adayı gibi.
Aslında sözleri
futbol takımlarına uyarlansa tribünlere çok yakışacak başka bir parça olan
Delik Deşik, albümün en tatlı eserlerinden biri. Klasik bir Athena reggae / ska
ritimli gitarlarıyla başlayan şarkı, “Biliyorlar, biliyorlar. Bu sefer bizim
için geliyorlar!” sözleriyle adeta bir marş havasına bürünüyor. Devamında da enstrümanlar
agresifleşince alternatif rock’a bağlayan şarkı, resmen tarz olarak Athena’nın kariyerinin
ufak bir özeti gibi. Gülün Dikeni ise albümde dikkat çeken bir başka güzellik.
Özellikle şarkının ortasındaki gitar solosu gerçekten de çok yakışmış. Ayrıca funk
rock-vari enstrüman kullanımı ile parça, hafiften de Red Hot Chili Peppers
hissiyatını andırmıyor değil.
Albüme
adını veren Pis parçası ise Athena’nın her anlamda en olgun işlerinden biri. Prodüksiyonun
özeninin en çok hissedildiği şarkılardan biri olan eser, dikkatli dinlendiğinde
altyapılarındaki en ufak detay bile fark edilebiliyor. Üstelik, şarkı içindeki
tempo değişimleri de parçaya ekstra bir yoğunluk katıyor. Bunun dışında, genel
olarak albüm ise sonlara doğru vitesi kalite anlamında biraz düşürse de genel
anlamda grubun en özel işlerinden biri haline geliyor. Kesinlikle baştan sona zevkle
dinlenilecek bir eser bu. Yerlere göklere sığamayan bir albüm!