Tom ve Summer'ın Hikayesine Eşlik Eden Muazzam Albüm
(500) Days of Summer Soundtrack
9/10
Filmin
soundtrack albümü birbirinden değerli ismin eserlerinden oluşuyor: Hem eski
zamanlardan “klasik” olarak tabir ettiğimiz sanatçılar hem de piyasanın yeni
yüzlerinden kaliteli gruplar var. Bu sayede de albümde olağanüstü bir denge var.
Neredeyse her yaştan dinleyiciye hitap eden bir albüm bu. Ancak özellikle de
indie müziğe ilgili izleyiciler ve dinleyiciler için yeri ayrı. Albümün tamamının
bu tarz bağımsız ve alternatif müzisyenlerden oluşması ise bunun en büyük
sebebi. Bununla birlikte, kayıttaki her parça birbirinden ayrı hikayeye sahip
güzellikte. Hepsinin büyük bir özenle seçildiği belli. En önemlisi de albümü
baştan sona 1 defa bile dinlediğinizde filmi kafanızda canlandırabiliyorsunuz. Neredeyse
her önemli sahnesinde bir şarkı kullanılan bu filmdeki müzikler, aslında gizli
kahramanlar.
(Spoiler) Albümün
henüz ilk saniyesinden filmi yaşamaya başlıyorsunuz: A Story of Boy Meets Girl
ile hikayeye giriş yapıyoruz. Karakterlerin özetle tanıtıldığı bu konuşma
sonrası gelen Us ise bir Regina Spektor güzelliği. Piyanosuyla meşhur sanatçının
her zamanki optimistliğini konuşturduğu şarkı, filmin kahramanları Tom ve
Summer’ın küçüklük sahnelerini bizlere hatırlatıyor. Ardından gelen The Smiths
klasiği There Is a Light That Never Goes Out ise filmin neredeyse en önemli
sahnesinin kalbi. Meşhur asansör sahnesine eşlik eden efsane şarkı, Morrissey’in
sözleriyle ve Johnny Marr’ın gitarlarıyla aşkı en dramatik şeklinde yorumluyor.
Filmde Tom’un Summer’ın dikkatini
çekmek için açtığı bir başka The Smiths klasiği Please, Please, Please Let Me Get What I Want ise özellikle şarkı sözleriyle o sahneye mükemmel bir şekilde
yakışıyor. Ayrıca filmde Summer’a hayat veren Zooey Deschanel, müzik grubu She
& Him ile bu parçayı albüm için tatlı bir şekilde cover’lıyor. Hatta Marc
Webb yönetmenliğinde grubun en ünlü işlerinden Why Do You Let Me Stay Here? şarkısına
alternatif bir klip de çekilmiş. Burada Deschanel’e danslarıyla eşlik eden ise
filmde Tom’u canlandıran başarılı aktör Joseph Gordon-Levitt oluyor.
Daha önce ifade ettiğimiz gibi,
müzikler filmin gizli kahramanları. Aslında bir adım da öteye gidelim, onlar bu
filmin kalbi. Soundtrack albümünü dinleyince aklımızda o sahneleri yaşamaya
devam ediyoruz: Örneğin, Wolfmother’dan Vagabond’un çaldığı top sektirme sahnesi,
şarkının hemen başındaki davul kick’leri ve gitarlarıyla gözümüzün önüne
geliyor. Bununla birlikte, filmdeki çiftimizin Tom’un işaretiyle binaların
yüksek yerlerine baktıkları sahnede de indie rock grubu The Temper Trap’ten
Sweet Disposition çalıyor. Parçadaki ince vokaller ve gitar riff’leri ise hala kulaklarımızda.
Ayrıca filmin en tatlı sahnelerinden, Tom’un kendisini Harrison Ford kadar
havalı hissettiği bandolu dans sahnesinin de yeri ayrı: Orada çalan Hall &
Oates klasiği You Make My Dreams’in pozitif enerjisi filme fazlasıyla renk
katıyor.
500 Days’in duygusal anlarında arka
planda çalan eserlerden Quelqu'un m'a dit ise belki de Nicholas Sarkozy’nin eşi
Carla Bruni’nin en özel şarkısı. Elliott Smith-vari bir dinginliğe sahip. Huzurun
zirvelerindeki bir başka eser olan Simon & Garfunkel klasiği Bookends ise kısacık
süresine rağmen inanılmaz etkili bir şarkı. Hatta bu şarkı, Deschanel’in daha
önce rol aldığı unutumaz film Almost Famous (2000) ile bağlantılı! Hem de
Deschanel’in, annesini oynayan Frances McDormand’la tartıştığı şu sahnede
elinde tuttuğu albüm, bu şarkıyla aynı adı taşıyan eser: Simon & Garfunkel-
Bookends.
Bunlarla birlikte, filmin bir
başka meşhur sahnesi Expectations / Reality'de yer alan albümdeki ikinci
Regina Spektor parçası Hero ise o sahneyi gözlerimizin önüne getiriyor. Ayrıca
Tom’un karaoke sahnesindeki Pixies klasiği Here Comes Your Man de Meaghan Smith
yorumuyla albümde yer alıyor. Böylelikle albümün indie grupları dinlemekten
keyif alan müzikseverler için gerçekten çok başarılı bir derleme olduğunu
söyleyebiliriz. Neredeyse her şarkının da filmde “hakkıyla” kullanılması başka
bir detay. Bu nedenlerle Tom ve Summer’ın hikayesine eşlik eden bu muazzam
albüm, hiç sıkılmadan zevkle dinleyebileceğiniz bir eser. En önemlisi de
şarkıları dinlerken kendinizi birden o sahnelerde bulacağınız bir şekilde film
ile bağlılar. Filmi izleyin, sonra da albümle filmi yaşayın!
Kaynak: 1
Kaynak: 1