Kendrick Lamar ve Dostlarından Afrika Soslu Bir Ziyafet
Kendrick Lamar- Black Panther: The Album
8/10
Kendrick
Lamar, kendisinin Black Hippy grubundan dostlarının yanında ve birçok ünlü
müzisyeni de yanına alarak Black Panther: The Album’e imza atıyor. Albümün
altyapılarının çoğundan ise daha önce de Lamar ile birçok defa çalışmış Sounwave
sorumlu. Aslında özetle, bu bir Marvel filminin “aşırı ticari” bir toplama
müzik albümünden öte, tam anlamıyla gerçek bir hip-hop kaydı. Hatta biraz daha
net konuşursak şunu söyleyebiliriz ki yılın en başarılı rap albümlerinden biri
olmaya aday bir iş. Bunun başlıca sebebi ise tabii Kendrick Lamar’ın son
zamanlardaki “formu”: Sanatçı, son yıllarda neredeyse dokunduğu her şarkıyı
altına çeviriyor. Ayrıca, albümdeki bir başka güzellik ise bütün şarkıların
inanılmaz bir özenle kaydedilmiş olması. Bu etken de kaydın seviyesini oldukça
yukarı çıkarıyor: Başka bir deyişle, albümde boş şarkı neredeyse yok. Baştan
sona keyifle dinleyebilirsiniz.
Black
Panther parçasıyla açılan albüm, Kendrick’in 2016 Grammy’leri dahil çoğu canlı performanslarında
yaptığı gibi yoğun bir duygu yüküyle dinleyicileri karşılıyor. Neredeyse
freestyle’ları andıran sözleriyle rapçi, aynı zamanda kendisinin de hip-hop
dünyasının Kral T’Challa’sı olduğunu ifade ediyor. All the Stars’da ise Kendrick’in
yanında Ctrl (2017) adlı ilk albümüyle büyük başarılı yakalayan SZA’yı
dinliyoruz. Şarkı, birçok klişesiyle albümün en klasik ticari işlerinden biri;
ancak K-Dot burada da yine dokunduğunu altına çeviren oluyor. Aynı şekilde The Weeknd ile birlikte resmen dünya müzik listelerdeki üst sıralarda dolanmak için
yapılmış olan Pray for Me de albümün vitrinlerinden biri. Filmde de T’Challa,
Okoye ve Nakia kumarhaneye girerken çalan şarkı, özellikle Starboy (2016)
albümü altyapılarını andıran yapısı ve Afrika kültürüne ithafen yerel ögelere
yer vermesiyle akılda kalıyor.
I Am, özellikle
alternatif r&b sevenler için 97’li ve Brit Awards ödüllü yetenek Jorja
Smith ile albümün en derin işlerinden birini bizlere sunuyor. Sonrasında gümbür
gümbür gelen Paramedic! ise çoğu müzikseveri burada Kendrick’e eşlik eden SOB X
RBE grubu ile tanıştırıyor. Bu dörtlünün ileride adını çok fazla duyuracağı
kesin. Seasons’da ise reggae dokunuşlu vokaller ile özellikle sonlara doğru muazzam
flow’lara sahip rap performansları dikkat çekiyor. Trap’in krallarından Future,
derin müzisyen James Blake ve Lamar’ın tayfadan Jay Rock’ın bir arada olduğu King’s Dead ise albümün en iyi işlerinden biri. Özellikle Kendrick, parçanın
sonlarında resmen ağızları açık bırakıyor. 2018 Grammy performansında da
parçanın bu kısmına yer vermişti.
Albümün en özel parçalarından X, Lamar’ın
daimi kankalarından muazzam kişilik Schoolboy Q, Güney Afrikalı genç yetenek
Saudi ve ünlü rapper 2 Chainz’i bir araya getiriyor. Albümdeki en sağlam beat’lerden
birine sahip parça, “Are you on ten yet?” sözleriyle de ile aksiyona tam
anlamıyla hazır olup olmadığımızı bizlere soruyor. Şarkının ismi de haliyle 10’un
Roma rakamı halinden geliyor. Filmin en heyecanlı yerlerinden biri olan araba sahnesinde
arkada çalan Opps ise, resmen klasik bir Vince Staples güzelliği olmuş. Sanatçının
kalıpları yıkan rap performanslarının başka bir örneği bu. Lamar da özellikle
ayrı bir seviyede. Aslında parçanın sürekli değişen ve deneysel bir yapıya
sahip karakteri, albümün çoğu parçasında da görülüyor: Bu nedenle de popüler
kültür için değil de sadece sanat için yapılmış bir albüm bu. Hatta keşke
filmde bu albümden daha fazla parça kullanılsaymış diye dinleyenleri de üzmüyor
değil. Özetle, gerçek kral hem T’Challa hem de Kendrick!