Beklentileri Karşılayan Bir Dönüş
Kings of Leon- "Mechanical Bull"
7,5/10
Tennessee’li Followill kardeşler
ve kuzenleri, 1999’dan beri müzik yapmalarına rağmen uzun yıllar piyasada çok
fazla ön planda olamamış, kendi hallerinde takılan, southern rock ve blues
esintileri taşıyan ortalama bir indie grup görüntüsündeydi. Ancak 2008’de çıkardıkları
dördüncü albümleri “Only by the Night” ile resmen bir anda ortalığı kasıp
kavurdular. Albümün ilk iki single’ı “Sex on Fire” ve “Use Somebody” sadece
ABD’de değil, dünya çapında birer modern rock hiti oldular, bu parçalar
sayesinde grup ününe ün kattı ve çok daha ciddi festivallerde, projelerde yer
almaya başladı, ayrıca sayısız ödül kazandı: Özellikle sadece “Use Somebody”,
52. Grammy Ödülleri’nde “yılın kaydı” da dahil olmak üzere 3 ödülün sahibi
oldu.
“Only by the Night”ın kitlesel başarısından
iki yıl sonra grup, 5. albüm “Come Around Sundown”ı piyasaya sürdü. Albüm,
genel olarak piyasadaki ortalamanın yine çok üstünde bir rock albümüydü; ancak
o kadar başarılı bir 4. albüm yapmışlardı ki sonrasında gelen bu kayıt, haliyle
büyük olan beklentileri maalesef karşılayamadı. Akılda ise sadece “Pyro” ve
“Radioactive” gibi kaliteli Kings of Leon singleları kalabildi.
Followiller, bu hayal kırıklığını
lehlerine çok akıllı bir şekilde çevirip kayıt süreçlerine 3 yıllık bir ara
verdikten sonra, tam olarak hazır bir şekilde, 6. albümleri “Mechanical Bull”u müzikseverlerin
beğenisine sundu. Çoğunlukla konser turneleri ve festivallerle meşgul
oldukları, ara verdikleri bu dönem, grubun müzikalitesine gayet olumlu bir
şekilde yansımış olacak ki bu sefer onlardan beklentileri karşılayabilen bir
albüm ortaya çıkmış. Özellikle parçaların besteleri ve düzenlemeleri, önceki
albümlerine göre oldukça kaliteli olmuş, bilinçli şekilde yapılmış. Bu
kıyaslamaya örnek olarak “Only by the Night”ta bile fazlasıyla hissedilebilen o
gereksiz orta tempo şarkıların -vokalin sesinin ve davulun ağır ağır ilerlediği
bir yapının- Kings of Leon’un müzik anlayışıyla çok da fazla örtüşmediği
gösterilebilir. Ki bunun sonucunda da, yani belli bir tempoda olan parçaların
fazlalığı da bu albümün kalitesini oldukça artırıyor. Tabii ki grup sadece bu
tarz şarkılara imza atmamalı; ama özellikle bu albüm gibi düzenlemelerin ve
enstrüman kayıtlarının temiz yapıldığı tempolu parçalardan oluşan albümler
yapmak, (Mesela The Black Keys’in son iki albümü) grubun başarılarını
rahatlıkla artırabilir.
“Mechanical Bull”daki bütün
parçalar kendi içlerinde ayrı bir hikaye, art arda birçok kez sıkılmadan
dinlenilebilecek ortalama üstü bir albümü oluşturuyor. Yine de bu parçaların
içinden de ayrı bir şekilde ilk dinlenişte dikkat çeken eserler var: Aynı
zamanda albümün singleları olarak da piyasaya sürülenler; albümün de ilk şarkısı,
sözleriyle dikkat çeken melodik yapılı hit “Supersoaker”, defalarca kendini
dinletebilecek naiflikte olan “Wait for Me” ve yine kaliteli bir parça olan 3.
single “Temple” başı çekiyorlar.
Birbirinden çok fazla ayrı ayrı
incelenemeyecek nitelikte şarkılara sahip bu albüm. Gerçi tabii kimilerine
fazla monoton da gelebilir bir nitelik bu. Ancak grubun, bu parçaların arasında
olmayı fazlasıyla hak eden, en azından bonus şarkılarda yer alsaydı ya da belki
de albüm keşke onunla bitirilseydi dedirten duygusal bir akustik balladları var:
“Last Mile Home- Acoustic Version”. Grubun tarzında duymaya da alıştığımız bir
parça da değil aslında, daha çok The Tallest Man on Earth ya da hatta Eddie
Vedder tadında bir eser. Şarkı, normal versiyonuyla albümün deluxe setinde
kendine yer buluyor; ancak gerçekten de akustik versiyonu bambaşka. Ve bu
versiyon ise, iki dalda Oscar’a aday gösterilmiş izlemesi çok zevkli bir aile
filmi olan “August: Osage County” nin sonunda çalmış ve film müziği albümünde
kendine yer bulmuş.
Genel olarak çok da iyi
eleştiriler alan bu albüm, 2013 yılında ABD’den çıkmış en iyi işlerden biri
olarak gösterilebilir; ama yılın sonunda onlardan beklenildiği gibi ödülleri
toplaya-mamasından da anlaşılabileceği üzere grubun standartları için çok da harika
bir albüm değil. Ya da belki de birçok müzikseverin de katıldığı üzere Kings of
Leon, Amerika’nın İngiltere sahnesini azcık da olsa yakalamak için “şişirip”
alternatif rock piyasasına sunduğu başka bir proje. Bunun sonucunda da
beklentileri karşılayamamak normal; yine de ne olursa olsun gitar müziğinin
gittikçe azalarak bittiği ve eski değerini kaybettiği günümüzde, “Mechanical
Bull” un ortalamanın kesinlikle çok da üstünde bir albüm olduğu kabul
edilebilir.