MFÖ'nün Zamanın Ötesinde Nefes Alan Albümü
MFÖ- Ele Güne Karşı Yapayalnız
10/10
Mazhar
Alanson, Fuat Güner ve Özkan Uğur’un başarılarla dolu bu muazzam hikayelerinin
başlangıcı ise 1984 çıkışlı ilk stüdyo albümleri Ele Güne Karşı Yapayalnız ile oldu.
Dünya müzik tarihine bakıldığında kolaylıkla söylenilebilir ki en büyük
grupların birçoğunun ilk albümleri birer başyapıttır. Hatta bu gruplar,
ilerleyen kayıtlarında kendilerini de aşarlar ve böylece efsaneleşirler. MFÖ’de
de böyle bir kariyer başlangıcı oldu: Dönemin piyasasının listelerinde tam 26
hafta zirvede kalan ve tam da darbe sonrası zamana denk geldiğinden ülkeye
adeta nefes aldıran bir eserdi bu. Her şeyden öte, albüm baştan sonra neredeyse
bütün parçalarının ölümsüz birer hit olduğu unutulmaz bir kayıttı.
Albümün yapılışındaki
ilginç süreci ise Mazhar Alanson, Hürriyet Gazetesi’ndeki röportajında şöyle ifade
ediyor: “Şarkıları hazırlayıp prodüktöre (Yeşil Giresunlu) gittik. “Bu satmaz”
dedi. Bütün paramızı bu plağa yatırmışız, “Satmaz” lafını duyunca nevrimiz
döndü. Biz satarın-satmazın derdinde değildik. Şarkılarımızı insanlar duysun
istiyorduk. O yüzden çok sinirlendik. Ben bizim çocuklara (Fuat Güner ve Özkan
Uğur) “Gidin, konuşun yoksa ben çıkacağım ortaya” dedim. Kabul ettirdiler. Ele
Güne Karşı Yapayalnız, prodüktöre zorla kabul ettirilmiş bir albümdür. Bütün
şarkıları anında patlamıştır.”. Ayrıca bu kayıt, aynı gazetenin 2017 yılında içinde
birbirinden değerli müzik adamının ve gazetecinin yer aldığı 100 kişilik bir
jüriyle oluşturduğu Türkiye'nin en iyi 100 albümü listesinde açık ara farkla 1
numaraya yerleşen albüm.
Ele Güne Karşı, ayrılığı en saf haliyle ifade ettiği şarkı sözleri ve üçlünün vokal
harmonilerinin zirvede oluşuyla albüme tek kelimeyle kusursuz bir açılış
yapıyor. Ayrıca teknik açıdan da bas gitarın adeta uçması, elektro gitardaki
ince arpejler ve akıllara kazınan 9/8'lik ritmi de parçayı çok özel kılıyor. Sözlerindeki
hüznün ve tempodaki hızlılığın zıtlığı, ortaya unutulmaz bir eser çıkartıyor. Ardından
gelen Deli Deli, reggae tarzına yakın ruhuyla ve alaycı şarkı sözleriyle o
dönemki Türk müziğinde oldukça özgün bir iş olmuştu. Ayrıca Özkan Uğur’un
şahane bas gitar şovu, albümün çoğunda olduğu gibi bu parçada da devam ediyor. Şarkı
sözleri ise tıpkı bu albümden 1 yıl sonraki şarkıları Peki Peki Anladık’ta
olduğu gibi, Ayhan Sicimoğlu’na ithaf edilerek yazılmış. Aynı zamanda Simicoğlu
da bu albümde gruba düzenlemelerde yardım etmiş ve albüm kapak fotoğrafını
çekmiş.
MFÖ’nün Türkiye’nin
The Beatles’ı ya da Simon & Garfunkel’ı olduğunun kanıtı olan akustik
hitler de bu albümde bulunuyor: Öncelikle Sen ve Ben, “Bu gemi nereye nereye
gider. Kimler iner kimler biner bilinmez bilinmez.” sözlerini ruhumuza kazıyan
unutulmaz bir parça. Hatta grubun diğer hitleri kadar hak ettiği değeri
görememiş şarkılarından biri bu. Sonraki şarkı, Yalnızlık Ömür Boyu ise
gerçekten grubun yazdığı en özel işlerden biri. Özellikle nakaratta üç
vokalistimizin de birden yükselmesiyle birlikte şarkının kanınıza girmemesi
imkansız gibi. Sözler hakkında ise söylenecek fazla bir şey yok: Aşkın ve
yalnızlığın dilimizde en şiirsel şekilde ifade edildiği parçalardan biri bu. Efsane
müzik adamı Onno Tunç da burada perdesiz bas gitar çalmış. Ayrıca şarkıyı sinemamızın
modern kültlerinden Kaybedenler Kulübü’nün son sahnesinde de dinlemiştik.
Akustik
güzelliklerin devamında, Bu Sabah Yağmur Var İstanbul'da ise “Şarkılarda
düşünmek seni bana getirmez ki” dizesini dinleyip de etkilenmemek mümkün değil.
Şarkı, MFÖ’nün en önemli eserlerinden biri olduğu gibi bu albümdeki diğer
parçalar gibi hiçbir zaman dilimine de ait olmayan ölümsüz bir beste. Bodrum ya
da halk arasında bilinen adıyla Bodrum Bodrum, Mazhar Alanson ve Fuat Güner
ikilisinin Özkan Uğur’la bir araya gelmeden önce 70’lerde yazdıkları bir
parçaydı. Şimdilerde ise akustik gitarda akor öğrenmeye başlayan çoğu kişinin
ilk çaldığı eserlerden olan şarkı, özellikle yaz ayları gecelerinde hüzünlenmek
için mükemmel bir klasik. Ayrıca Moğollar efsanesi Taner Öngür de parçada gruba
mandoliniyle eşlik etmiş.
Güllerin İçinden, gitarlarının dinleyenlerin içini erittiği bir başka Türk müziği
klasiği. Büyük sanatçı Erkan Oğur’un perdesiz gitarını konuşturduğu bu
parçadaki vokal harmonileri de gerçekten oldukça etkileyici. Üç üyenin de
sesindeki duyguyu rahatlıkla hissedebiliyorsunuz. Hakkında ne yazılıp çizilse
az olan bu eser, albümün geri kalanı gibi defalarca aynı tatta dinlenebilecek
bir şarkı. Ayrıca, albümde söz ve müziği Fuat Güner’e ait şarkılar Olmuyor Olamıyor ve Sevdim Bir Kere’nin yanında, grubun Ondan Şikayet Bundan Şikayet ve
Neye Niyet Neye Kısmet parçaları da fazlasıyla değerli işler.
Albüm, her şarkısı ayrı bir
hikaye olan baştan sona özen içinde bir eser. Kimileri için Türkiye'nin gelmiş
geçmiş en iyi 100 albümü listesinde; kimileri için ise sadece gerçek anlamda
bir şeyler hissedip duymak isteyenlerin kalplerinde 1 numara. 1984 yapımı bu
kayıt, aslında zamanın ötesinde hala nefes alıyor ve sonsuza kadar da bu
topraklarda yaşayacak!