Yeniden Yükselişe Devam:
Marilyn Manson- Heaven Upside Down
6,5/10
Kaynak: Wannart
Genel
kanının aksine yıllardır piyasada solo sanatçı olarak bilinen ancak aynı
zamanda bir müzik grubu olan Marilyn Manson, endüstriyel rock akımının başlıca
temsilcilerinden biri. Akımın öncüsü olan Nine Inch Nails'ın yani Trent
Reznor'un ise grubu keşfeden kişi olması bu yüzden tesadüf değil. Bununla
birlikte, son 30 yılda 8 albüm yapmış Manson da kesinlikle bir ikon: Aslında
"The Beautiful People" ve "This Is the New Shit" gibi kendi
şarkılarının yanı sıra grup, "Tainted Love", "Personal Jesus" ve tabii "Sweet Dreams" gibi cover'lar ile akıllara daha
çok kazındı. Vokaldeki Manson'un marjinal imajı da aslında bu başarının
sebeplerinin önemli bir parçasıydı. Şimdilerde ise her zamanki görüntüsünün
biraz daha normalleştirilmiş bir haliyle sahne alan sanatçı, grubuyla birlikte
9. albümleri "The Pale Emperor"ı 2015 yılında piyasaya sürdü. İçinde
birçok blues rock ögeleri de içeren bu başarılı albümle birçok övgü toplayan
Manson, düşüşteki kariyerinde bir nevi ikinci baharını yaşamış oldu. Ayrıca
grup, albümün en iyilerinden “Killing Strangers”ı da “John Wick” filmine verdi.
Böylelikle, tekrar yükselişe geçen başka bir sanatçı olan Keanu Reeves ve kurşunları,
arka fonda bu şarkıyla birleşince ortaya muazzam bir film sahnesi çıktı.
Son
albümüne benzer bir çizgide yoluna devam ettiği onuncu albüm “Heaven Upside
Down” ile çok ara vermeden geri dönen Manson, kaldığı yerden devam ediyor.
Albümün henüz ilk parçalarında bile fark edilen “Daha az blues’lu The Pale
Emperor 2” hissiyatı, dinleyenlerin albüm ile ilgili bilgilere biraz göz
atmasıyla da kesinleşiyor: Prodüktör koltuğunda bir önceki kayıttaki gibi
gitarist Tyler Bates oturuyor. Grubun en yeni üyesi olan Bates, uzun zamandır
film müzikleri üzerine çalışan çok başarılı bir müzisyen. “Guardians of the
Galaxy” serisi, “Watchmen” ve “300 Spartalı” gibi filmlerin müziklerinde imzası
olan Bates, bu albümde de gitarları ve düzenlemeleriyle etkisini hissettiriyor.
Vokal
Manson, 50’ye dayanan yaşına rağmen hiç bitmeyen o enerjisi ve bir o kadar
tutkulu şarkı söyleyişinin yanında ise her zamanki imaj orijinalliğine devam
ediyor: Gotik makyajlar, ters haçlar, aykırı müzik klipleri, sahnede kendini
sakatlama ve hatta seyirciye sahte bir tüfekle ateş açma gibi işlerin arkasında
tabii ki o var. Albümün öne çıkan parçalarına gelince kayıt, “Revelation #12”
ile her ne kadar fena olmayan bir açılış yapsa da albümdeki şarkı sözü
sıkıntısı, kendini daha ilk dakikadan belli ediyor. “One, two, three, four, five,
six, seven, eight, nine, ten. Revelations come in twelve, I'll say it again”
gibi sözler, bu kolaya kaçma hususuna bir örnek. Sonraki parça “Tattooed in Reverse” ile yine kendisini dinleyen o kemik kitleye dini göndermelerle
istediğini veren Manson, enstrümanların biraz etkisiz kalmasıyla şarkıyı maalesef
derinleştiremiyor.
Parça
isimlerindeki kelime oyunlarıyla dikkat çeken albümde ilk okunuşta bile akılda
kalan ve “Caps Lock” destekli şarkı adı ise şüphesiz bu: “WE KNOW WHERE YOU FUCKING LIVE”. Böyle bir isme sahip bir parçanın narin bir Simon &
Garfunkel icraati olamayacağı da tabii ki belli. Marilyn Manson, her zamanki
öfkesini ve agresifliğini bu parçada yine konuşturuyor. Vokallerin ve
gitarların adeta birer silah görevi gördüğü şarkı, albümün en iyilerinden biri.
Ardından, SAY10 ile de “So you say GOD and I say SAY10” sözü hafızalara
kazınıyor. Ayrıca Johnny Depp’in tanrıyı, Manson’un ise şeytanı oynadığı müzik
klibinde ise grup, adeta “Die Antwoord o klipleri yapmayı bizden öğrendi!”
mesajı veriyor. Ancak akılda kalıcı olsun diye basit şarkı sözü yazma hatasına
bu parçada da düşülmüş.
“KILL4ME”
de albümün başarılı işlerinden biri. Klavyelerdeki synth-pop sosu parçaya
oldukça yakışmış. Albümün sonuna kadar olan kısımda ise pek etkileyici bir iş
çıkaramayan grup, kayıttaki en doyurucu parçasını “Threats of Romance” ile sona
saklamış. Özellikle piyanonun ön planda olması bile şarkıyı birkaç adım yukarı
çıkarıyor. Ayrıca Tyler Bates’in gitarları da arada kalan bölümleri çok
başarılı bir şekilde doldurup parçayı art arda dinlemesi zevk veren bir esere
dönüştürüyor. Genel olarak ise “Heaven Upside Down”, beklentileri haliyle bir
yere kadar karşılayabilen; ancak grubun bu yeni seyrinin ne kadar da doğru
olduğunu kanıtlayan bir albüm. Yeniden yükselişte bir kariyer için de gerçekten
sağlam bir hamle; yine de fazlası değil.