1 Kasım 2014





Deneysel Sularda Boğulmak

Julian Casablancas+ The Voidz- "Tyranny"

6/10





İngiltere, popüler müziğin yanında alternatif müziğe de yön veren önemli isimlerin çoğunluğunun çıktığı yerdir. Hatta çoğu zaman radyoda çalan herhangi bir parça için sırf vokallere ve  melodilere bakarak “Kesin bu İngiliz bir müzisyen” cümlesi bile kurulabilir. İşte bu algıyı değiştirmekte önemli pay sahibi olan gruplardan biri de New York çıkışlı Amerikan grup The Strokes’tur. Özellikle 2001 yılında yayımladıkları ilk albümleri “Is This It”in de etkisiyle grup, günümüzde yapılan “post-punk revival” akımının da ötesinde gitar bazlı rock müziğin en ilham verici sanatçıları arasına girmeyi başarmıştır: Arctic Monkeys’in henüz albümü olmayan bir grup iken yaptığı Strokes coverları, ayrıca Alex Turner’ın “Trying Your Luck” hayranlığı, The Kooks’un kariyerinde ilk canlı çaldığı parçanın “Reptilia” coverı olması ve bu gruplar gibi daha birçok önemli İngiliz grubunun kurulmasına da yine bu grup teşvik edici olmuştur.



The Strokes’un tam anlamıyla “her şeyi” olan kişi ise grubun vokali Julian Casablancas’tır. Hatta Strokes, o’dur: Yayımlanan 5 albümdeki parçaların %90’ını tek başına yazan ve Lou Reed’den ilham aldığını her fırsatta dile getirdiği vokalleriyle grubun kendine özgü tarzının da aslında en önemli parçası kabul edilen sanatçı, grubun yanı sıra solo çalışmalarıyla da üretkenliğini devam ettirmektedir. İlk solo albümünü bundan 5 yıl önce “Phrazes for the Young”  adıyla çıkaran şarkıcı, aynı zamanda albümdeki bütün enstrümanları da kendisi çaldı. Grupla olan çalışmalarına göre çok daha elektronik; new wave ve electronica tadında bir albümdü, yine de çalışma oldukça olumlu eleştiriler topladı.
Kayıttan çıkan ilk single “11th Dimension”, Strokes’un iki yıl sonra, 2011’de çıkaracağı “Angles” albümündeki konsepte de çok yakın bir yapıda, synth ağırlıklı bir parçaydı. Bunun dışında albümde “River of Brakelights” isminde çok bilinmeyen ancak özellikle Jimmy Fallon performansıyla da dikkat çekmiş gayet başarılı bir şarkı ve “The Kids Are All Right” filminin fragmanında kullanılan “Out of the Blue” gibi Strokes-vari bir parça da vardı. Albüm turnesi kapsamında “The Sick Six” adıyla kurduğu canlı performans grubuyla turneye çıkan Casablancas, aynı zamanda bu ekipte Danielle Haim’e de yer verdi; 2013 yılında çıkardıkları “Days Are Gone” adlı debut albümleriyle parlayan üç kız kardeşin kurduğu Haim grubunun bir parçası olacak olan bu müzisyen, kendi grubu için şarkı yazımı konusunda o zamanlar Casablancas’tan öğütler de aldı.

İlk solo albümü sonrası Julian Casablancas, grubu The Strokes ile tekrar yola devam ederken, muhteşem Fransız ikili Daft Punk’ın birçok otorite tarafından 2013’ün en iyi albümü olarak lanse edilen “Random Access Memories” albümüne de konuk oldu. Julian’ın vokalin yanında solo gitarları da çaldığı “Instant Crush” isimli parça, aynı yılın kasım ayında albümün dördüncü single’ı olarak yayımlandı. Aynı zamanda sanatçı, parçada alışık olunan Strokes vokallerinden daha kısık bir tonla şarkıyı söyleyip dinleyicileri şaşırttı. Şarkıcı, solo anlamda kariyerinin doruk noktasına ulaştı. Şarkı büyük ilgi gördü ve aylarca da radyolarda çalındı. Bunun yanı sıra parça, Rolling Stone dergisinin “2013 yılının en iyi 100 şarkısı” listesinde de kendisine 58. numarada yer buldu.



Casablancas, yine 2013 yılında yanına “The Sick Six”ten Alex Carapetis ve Jeff Kite’ı aldı ve onların yanında üç yeni isimle de birlikte yeni projesi “The Voidz”i kurdu. Kendi adıyla ikinci bir solo albümün yerine “Julian Casablancas+The Voidz” adı altında, merakla beklenen ikinci kaydını bu yılın eylül ayının sonunda piyasaya sürdü. “Tyranny” isimli albüm, Casablancas’ın 2009 yılında kurduğu “Cult Records” isimli plak şirketinden yayımlandı. Albümdeki bütün parçalar ise yine kendisi tarafından yazılmış. Aynı zamanda sanatçının ilk defa bu kadar deneysel bir iş yaptığı görülüyor: Joy Divison’ı andıran depresif post-punk, synth ve bilgisayar ağırlıklı elektronik altyapılar ve bununla birlikte de bol bol distortion ile kirli, garage bir hava var. Yani “Phrazes for the Young”a kıyasla The Voidz’in, Strokes ile bu sefer yakından uzaktan alakası yok.

Aslında deneysel projelere girişip sanatçının kendini sürekli geliştirmek istemesi çok önemli bir şey, sonuçta kendini tekrar edip daha önce yaptığı işlere yakın bir çizgide kayıtlar çıkarsaydı da büyük ihtimalle o parçalar da sevilecekti. Buna karşılık, albümün deneyselliği biraz fazla “gürültülü” kaçmış: Parçaların çoğunluğu “Lo-fi”, yani fotoğraflardaki düşük çözünürlüklü bir halde gibi. Aynı şekilde vokaller de fazlasıyla bulanık, sadece birkaç şarkıda sanatçının performansı dikkat çekici.


Albümün en dikkat çekici şarkısı şüphesiz 11 dakikalık ilk single “Human Sadness”. Parça gerçekten çok başarılı olmuş, özellikle içinde birçok uyumlu melodiyi art arda barındırması ve gitar solosu kısmı da ayrı bir güzellik katıyor parçaya ve 10 dakika 56 saniye aslında hiç o kadar da uzun sürmüyor. Deneysel progresif bu yapı albümün tamamında da yapılsaydı aslında genel anlamda çok daha başarılı bir sonuç ortaya çıkabilirdi.

Ardından gelen parça “Where No Eagles Fly” ise gayet hoş bir post-punk parçası şeklinde açılıyor ve sonlarına doğru da Julian’ın agresif vokalleriyle değerine değer katıp kendini art arda dinlenebilecek bir eser haline getiriyor. Ayrıca albümün ilk klip parçası olma özelliğini taşıyan şarkının gerçekten de eğlenceli olmuş klibini de grubun gitaristi Jeramy Gritter çekmiş.



Bu iki parça peş peşe dinlenildiğinde albümün tadına kısa yoldan bile varılabiliyor; bunların ve albüm açılışını yapan “Take Me in Your Army”nin dışında “Tyranny”de çok fazla akılda kalan eser bulmak pek mümkün değil. Bir bütün olarak değerlendirildiğinde ise de albümün başından sonuna kadar aralıksız dinlenilebilecek bir yapıda olmadığı, sadece birkaç şarkı dinlenildiğinde bile kolayca anlaşılabiliyor.

Julian Casablancas’a olan sempatinin ise bu albüm sonrası azalacağını kesinlikle düşünmemek gerekir; çünkü en basitinden albüm The Strokes adı altında yayınlanmamış, sanatçının tamamen kendi isteği ve yazdığı parçalar üzerine, kendi plak şirketinden, doğal olarak piyasa kaygısı da olmadan kaydedilmiş. Bu nedenlerle zaten grubun hayranlarının da aradaki bu kadar tarz farkı yüzünden biraz hayal kırıklığına uğramaları normal. Yine de Daft Punk sonrası Casablancas’ın, İngiltere fatihi The Strokes benzeri bir yapımla geri dönmeyeceğini de tahmin etmek gerekir. Artık gözler bu sefer tamamen olası bir 6. Strokes albümünde...