Deneysel Sularda Boğulmak
Julian Casablancas+ The Voidz- "Tyranny"
6/10
İngiltere, popüler müziğin
yanında alternatif müziğe de yön veren önemli isimlerin çoğunluğunun çıktığı
yerdir. Hatta çoğu zaman radyoda çalan herhangi bir parça için sırf vokallere
ve melodilere bakarak “Kesin bu İngiliz
bir müzisyen” cümlesi bile kurulabilir. İşte bu algıyı değiştirmekte önemli pay
sahibi olan gruplardan biri de New York çıkışlı Amerikan grup The Strokes’tur.
Özellikle 2001 yılında yayımladıkları ilk albümleri “Is This It”in de etkisiyle
grup, günümüzde yapılan “post-punk revival” akımının da ötesinde gitar bazlı rock
müziğin en ilham verici sanatçıları arasına girmeyi başarmıştır: Arctic
Monkeys’in henüz albümü olmayan bir grup iken yaptığı Strokes coverları, ayrıca
Alex Turner’ın “Trying Your Luck” hayranlığı, The Kooks’un kariyerinde ilk
canlı çaldığı parçanın “Reptilia” coverı olması ve bu gruplar gibi daha birçok
önemli İngiliz grubunun kurulmasına da yine bu grup teşvik edici olmuştur.
The Strokes’un tam anlamıyla “her
şeyi” olan kişi ise grubun vokali Julian Casablancas’tır. Hatta Strokes, o’dur:
Yayımlanan 5 albümdeki parçaların %90’ını tek başına yazan ve Lou Reed’den
ilham aldığını her fırsatta dile getirdiği vokalleriyle grubun kendine özgü
tarzının da aslında en önemli parçası kabul edilen sanatçı, grubun yanı sıra
solo çalışmalarıyla da üretkenliğini devam ettirmektedir. İlk solo albümünü bundan
5 yıl önce “Phrazes for the Young” adıyla çıkaran şarkıcı, aynı zamanda albümdeki
bütün enstrümanları da kendisi çaldı. Grupla olan çalışmalarına göre çok daha
elektronik; new wave ve electronica tadında bir albümdü, yine de çalışma
oldukça olumlu eleştiriler topladı.
Kayıttan çıkan ilk single “11th Dimension”, Strokes’un iki yıl sonra, 2011’de çıkaracağı “Angles” albümündeki
konsepte de çok yakın bir yapıda, synth ağırlıklı bir parçaydı. Bunun dışında albümde
“River of Brakelights” isminde çok bilinmeyen ancak özellikle Jimmy Fallon performansıyla da dikkat çekmiş gayet başarılı bir şarkı ve “The Kids Are All
Right” filminin fragmanında kullanılan “Out of the Blue” gibi Strokes-vari bir
parça da vardı. Albüm turnesi kapsamında “The Sick Six” adıyla kurduğu canlı
performans grubuyla turneye çıkan Casablancas, aynı zamanda bu ekipte Danielle
Haim’e de yer verdi; 2013 yılında çıkardıkları “Days Are Gone” adlı debut
albümleriyle parlayan üç kız kardeşin kurduğu Haim grubunun bir parçası olacak
olan bu müzisyen, kendi grubu için şarkı yazımı konusunda o zamanlar Casablancas’tan
öğütler de aldı.
İlk solo albümü sonrası Julian
Casablancas, grubu The Strokes ile tekrar yola devam ederken, muhteşem Fransız
ikili Daft Punk’ın birçok otorite tarafından 2013’ün en iyi albümü olarak lanse
edilen “Random Access Memories” albümüne de konuk oldu. Julian’ın vokalin
yanında solo gitarları da çaldığı “Instant Crush” isimli parça, aynı yılın
kasım ayında albümün dördüncü single’ı olarak yayımlandı. Aynı zamanda sanatçı,
parçada alışık olunan Strokes vokallerinden daha kısık bir tonla şarkıyı
söyleyip dinleyicileri şaşırttı. Şarkıcı, solo anlamda kariyerinin doruk
noktasına ulaştı. Şarkı büyük ilgi gördü ve aylarca da radyolarda çalındı. Bunun
yanı sıra parça, Rolling Stone dergisinin “2013 yılının en iyi 100 şarkısı”
listesinde de kendisine 58. numarada yer buldu.
Casablancas, yine 2013 yılında yanına
“The Sick Six”ten Alex Carapetis ve Jeff Kite’ı aldı ve onların yanında üç yeni
isimle de birlikte yeni projesi “The Voidz”i kurdu. Kendi adıyla ikinci bir
solo albümün yerine “Julian Casablancas+The Voidz” adı altında, merakla beklenen
ikinci kaydını bu yılın eylül ayının sonunda piyasaya sürdü. “Tyranny” isimli
albüm, Casablancas’ın 2009 yılında kurduğu “Cult Records” isimli plak
şirketinden yayımlandı. Albümdeki bütün parçalar ise yine kendisi tarafından
yazılmış. Aynı zamanda sanatçının ilk defa bu kadar deneysel bir iş yaptığı
görülüyor: Joy Divison’ı andıran depresif post-punk, synth ve bilgisayar
ağırlıklı elektronik altyapılar ve bununla birlikte de bol bol distortion ile
kirli, garage bir hava var. Yani “Phrazes for the Young”a kıyasla The Voidz’in,
Strokes ile bu sefer yakından uzaktan alakası yok.
Aslında deneysel projelere
girişip sanatçının kendini sürekli geliştirmek istemesi çok önemli bir şey,
sonuçta kendini tekrar edip daha önce yaptığı işlere yakın bir çizgide kayıtlar
çıkarsaydı da büyük ihtimalle o parçalar da sevilecekti. Buna karşılık, albümün
deneyselliği biraz fazla “gürültülü” kaçmış: Parçaların çoğunluğu “Lo-fi”, yani
fotoğraflardaki düşük çözünürlüklü bir halde gibi. Aynı şekilde vokaller de
fazlasıyla bulanık, sadece birkaç şarkıda sanatçının performansı dikkat çekici.
Albümün en dikkat çekici şarkısı
şüphesiz 11 dakikalık ilk single “Human Sadness”. Parça gerçekten çok başarılı olmuş, özellikle içinde birçok
uyumlu melodiyi art arda barındırması ve gitar solosu kısmı da ayrı bir güzellik
katıyor parçaya ve 10 dakika 56 saniye aslında hiç o kadar da uzun sürmüyor.
Deneysel progresif bu yapı albümün tamamında da yapılsaydı aslında genel
anlamda çok daha başarılı bir sonuç ortaya çıkabilirdi.
Ardından gelen parça “Where No Eagles Fly” ise gayet hoş bir post-punk parçası şeklinde açılıyor ve sonlarına
doğru da Julian’ın agresif vokalleriyle değerine değer katıp kendini art arda
dinlenebilecek bir eser haline getiriyor. Ayrıca albümün ilk klip parçası olma
özelliğini taşıyan şarkının gerçekten de eğlenceli olmuş klibini de grubun
gitaristi Jeramy Gritter çekmiş.
Bu iki parça peş peşe
dinlenildiğinde albümün tadına kısa yoldan bile varılabiliyor; bunların ve albüm
açılışını yapan “Take Me in Your Army”nin dışında “Tyranny”de çok fazla akılda
kalan eser bulmak pek mümkün değil. Bir bütün olarak değerlendirildiğinde ise
de albümün başından sonuna kadar aralıksız dinlenilebilecek bir yapıda
olmadığı, sadece birkaç şarkı dinlenildiğinde bile kolayca anlaşılabiliyor.
Julian Casablancas’a olan
sempatinin ise bu albüm sonrası azalacağını kesinlikle düşünmemek gerekir;
çünkü en basitinden albüm The Strokes adı altında yayınlanmamış, sanatçının tamamen
kendi isteği ve yazdığı parçalar üzerine, kendi plak şirketinden, doğal olarak
piyasa kaygısı da olmadan kaydedilmiş. Bu nedenlerle zaten grubun hayranlarının
da aradaki bu kadar tarz farkı yüzünden biraz hayal kırıklığına uğramaları
normal. Yine de Daft Punk sonrası Casablancas’ın, İngiltere fatihi The Strokes
benzeri bir yapımla geri dönmeyeceğini de tahmin etmek gerekir. Artık gözler bu
sefer tamamen olası bir 6. Strokes albümünde...