23 Nisan 2014







İçinden Geldiği Gibi

Yüzyüzeyken Konuşuruz- "Evdekilere Selam"


8,5/10




              Ülkemizde bu tarz gruplara denk gelmek pek mümkün değil, ticari kaygı taşımadan yapılan müziğin yanında oldukça net, çoğunlukla alaycı şarkı sözleri ve akustik gitar odaklı harmonileri birleştiren “samimi” denebilecek bağımsız avangart bir müzik tarzı. Son yıllarda görmeye başladığımız bu tarzın piyasadaki çıkışı ise ulaştığı kitle bakımından oyuncu Bartu Küçükçağlayan’ın vokali olduğu Büyük Ev Ablukada’ya ait: Grup, Türkiye’deki bağımsız müziğin piyasaya açılmasında önemli bir anahtar oldu. İlk demo kayıtlarının başarısından ve konserlerden sonra çıkardıkları “Full Faça” adlı albümleriyle ülke çapında tanınıp başarı kazandılar, hatta geçen yılki Rock n Coke’ta da ana sahnede performans sergilediler. Daha sonra kısa sürede bu tarz alternatif gruplar özellikle internetin de olanaklarıyla ortaya çıktı ve adlarını duyurdu.


      Bu akımın başka bir temsilcisi sayılabilecek grup ise Kadıköy’den: Şarkı yazarı Kaan Boşnak tarafından 2011 yılında akustik bir canlı müzik projesi olarak çıkan ve daha sonra gitarist Engin Sevik’in de katılımıyla grup statüsünü alan “Yüzyüzeyken Konuşuruz”. Söz konusu avangart tarzla birlikte Psychedelic folk’a yakın bir duruşları var. Grubun geçen yıl çıkardığı “Evdekilere Selam” albümü, grubun adını duyan kişiler; başta eleştirmenler olmak üzere neredeyse ülkedeki bütün alternatif müzikseverler tarafından kısa sürede sevilip benimsendi. Hatta bu albüm sayesinde grubun da ününün artmasıyla ileride Türkçe sözlü bağımsız müzik olgusunun da değişebileceği söylenebilir. Albümde yer alan 10 şarkı da keyifle dinlenebilen ve özellikle sözleri bakımından uyum içinde bir yapıya sahip. Albümün yanında grubun canlı performansı da oldukça keyifli; doğal olarak kayıtlardan daha dinamik bir havada oluyor şarkılar. Bununla birlikte seyircilerin de eşliği birçok parçayı adeta birer marş haline getiriyor.


          Bununla birlikte grubun kendine özgü bu müziğinin odağı da bu şarkı sözleri aslında: Kaan Boşnak’ın söz yazarlığındaki doğallık, dinleyiciye oldukça sempatik geliyor. Ülkemizin müzik dinleyicisinin de gerçekten ihtiyacı olan, özlediği bir samimiyet bu. “Yarın sabah geri gelmeyecek misin, ben mi kalkayım yoksa çayı sen demleyecek misin?” gibi ya da “Tam 3 sene önce rüzgarıyla ünlü bi yerde tanışmışız, dün yine aynı güzide semtimizde karşılaşmışız.” gibi insanı şaşırtacak güzellikte sözler bunlar. Buna karşın genellikle aşk, yalnızlık, terk etme vs. üzerine kurgulanmış klişe ve yapay şarkı sözlerinin kullanıldığı bir piyasada gerçekten insanı heyecanlandıran biçimde işler çıkarıyor grup. İnsanın içinden geldiği gibi yazılmış bir albüm “Evdekilere Selam”. Sözlerin yanında lead gitarlardaki basit ve temiz melodik yapı da Boşnak’ın yanına gayet uymuş. Bu sayede sözlerle birlikte kısa sürede akılda kalıcı hit parçalar ortaya çıkmış.



         Albümdeki her şarkı genel olarak birbirini tamamlayan bir yapıda. Büyük olasılıkla da çoğu tek bir kadına, daha doğrusu eski sevgiliye adanmış. Bu parçalar arasından diğerlerine göre daha dikkat çekenler de var elbette: “Ölmemişiz” ve “Bir Sinema Filmine Bilet Almışım” gibi sakin huylu, naif parçalar her dinleyişte insanı uzaklara götürüyor. Bununla birlikte albümün belki de en belirgin aşk şarkısı “Vicdanın Rahat”, gitarlarıyla ve yine özellikle sözleriyle ön plana çıkıyor. Grubun kısa sürede tanınmasını belki de en çok sağlayan parça olan “Ateş Edecek Misin?” ise Yüzyüzeyken Konuşuruz’un müziğini özetleyen iş aslında, fazlasıyla akılda kalıcı ve insanı resmen içine çeken bir yapıya sahip. Albümün son şarkısı “Kendi Evimde Deplasmandayım” ise oldukça keyifli bir kapanış marşı, konserlerde de en fazla eşlik edilesi parçalardan.


Grubun bir sonraki albümde müziğinin nasıl bir noktada olacağı ya da gerçekten popülaritenin artmasıyla birlikte gelecek işlerin de bu kalitede olup olmayacağı pek belli değil tabii ki; ancak şu anki müzik piyasasına bakıldığında grubun kendine özgü çok ayrı ve özel bir yer edindiği şüphesiz. Bu nedenle grubun, bu çizgisini koruyup “Evdekilere Selam” tadında ya da onu da aşacak albümler yapmasını ülkedeki müzikseverlerin önemli bir kısmının dört gözle beklediği söylenebilir.