İçinden Geldiği Gibi
Yüzyüzeyken Konuşuruz- "Evdekilere Selam"
8,5/10
Bu akımın başka bir temsilcisi sayılabilecek grup ise Kadıköy’den:
Şarkı yazarı Kaan Boşnak tarafından 2011 yılında akustik bir canlı müzik
projesi olarak çıkan ve daha sonra gitarist Engin Sevik’in de katılımıyla grup
statüsünü alan “Yüzyüzeyken Konuşuruz”. Söz konusu avangart tarzla birlikte Psychedelic folk’a yakın bir duruşları
var. Grubun geçen yıl çıkardığı “Evdekilere Selam” albümü, grubun adını
duyan kişiler; başta eleştirmenler olmak üzere neredeyse ülkedeki bütün
alternatif müzikseverler tarafından kısa sürede sevilip benimsendi. Hatta bu
albüm sayesinde grubun da ününün artmasıyla ileride Türkçe sözlü bağımsız müzik
olgusunun da değişebileceği söylenebilir. Albümde yer alan 10 şarkı da keyifle
dinlenebilen ve özellikle sözleri bakımından uyum içinde bir yapıya sahip.
Albümün yanında grubun canlı performansı da oldukça keyifli; doğal olarak
kayıtlardan daha dinamik bir havada oluyor şarkılar. Bununla birlikte
seyircilerin de eşliği birçok parçayı adeta birer marş haline getiriyor.
Bununla birlikte grubun kendine özgü bu müziğinin odağı da bu
şarkı sözleri aslında: Kaan Boşnak’ın söz yazarlığındaki doğallık, dinleyiciye
oldukça sempatik geliyor. Ülkemizin müzik dinleyicisinin de gerçekten ihtiyacı
olan, özlediği bir samimiyet bu. “Yarın
sabah geri gelmeyecek misin, ben mi kalkayım yoksa çayı sen demleyecek misin?”
gibi ya da “Tam 3 sene önce rüzgarıyla ünlü bi yerde tanışmışız, dün yine aynı
güzide semtimizde karşılaşmışız.” gibi insanı şaşırtacak güzellikte sözler
bunlar. Buna karşın genellikle aşk, yalnızlık, terk etme vs. üzerine
kurgulanmış klişe ve yapay şarkı sözlerinin kullanıldığı bir piyasada gerçekten
insanı heyecanlandıran biçimde işler çıkarıyor grup. İnsanın içinden geldiği
gibi yazılmış bir albüm “Evdekilere Selam”.
Sözlerin yanında lead gitarlardaki basit ve temiz melodik yapı da
Boşnak’ın yanına gayet uymuş. Bu sayede sözlerle birlikte kısa sürede akılda
kalıcı hit parçalar ortaya çıkmış.
Albümdeki her şarkı genel olarak birbirini tamamlayan bir
yapıda. Büyük olasılıkla da çoğu tek bir kadına, daha doğrusu eski sevgiliye
adanmış. Bu parçalar arasından diğerlerine göre daha dikkat çekenler de var
elbette: “Ölmemişiz” ve “Bir Sinema Filmine Bilet Almışım” gibi sakin huylu,
naif parçalar her dinleyişte insanı uzaklara götürüyor. Bununla birlikte albümün
belki de en belirgin aşk şarkısı “Vicdanın Rahat”, gitarlarıyla ve yine özellikle
sözleriyle ön plana çıkıyor. Grubun kısa sürede tanınmasını belki de en çok
sağlayan parça olan “Ateş Edecek Misin?” ise Yüzyüzeyken Konuşuruz’un müziğini
özetleyen iş aslında, fazlasıyla akılda kalıcı ve insanı resmen içine çeken bir
yapıya sahip. Albümün son şarkısı “Kendi Evimde Deplasmandayım” ise oldukça
keyifli bir kapanış marşı, konserlerde de en fazla eşlik edilesi parçalardan.
Grubun bir sonraki albümde müziğinin nasıl bir noktada olacağı ya
da gerçekten popülaritenin artmasıyla birlikte gelecek işlerin de bu kalitede
olup olmayacağı pek belli değil tabii ki; ancak şu anki müzik piyasasına
bakıldığında grubun kendine özgü çok ayrı ve özel bir yer edindiği şüphesiz. Bu
nedenle grubun, bu çizgisini koruyup “Evdekilere Selam” tadında ya da onu da
aşacak albümler yapmasını ülkedeki müzikseverlerin önemli bir kısmının dört
gözle beklediği söylenebilir.