Avicii'nin 28 Yıllık Hayatının En Değerli Mirası Olan Albüm
Avicii- True
8/10
Albüm isimlerinin birbirini tamamlaması
tesadüf değil; çünkü sanatçı, 2017 yılında kendi hayatını anlatan filmini Avicii: True Stories ismiyle yayımladı. Filmde Ibiza’da verdiği son konserin yarım saatlik
şahane performansı da bulunuyordu. Ancak filmin afişinde de belirtildiği gibi
bu konser sadece Ibiza’daki değil, kariyerinde de verdiği son canlı performanstı:
Daha önce aşırı alkolden hastaneye kaldırılan sanatçı, hayatının bu döneminde
hem psikolojik hem de fiziksel sağlık sorunları yaşıyordu. Bu nedenle de 2016
yılında canlı performans vermeyi tamamen bırakmıştı. 20 Nisan 2018 tarihinde
ise müzisyen, Umman’ın başkenti Maskat’ta maalesef ölü bulundu. Ailesi, birkaç
gün sonra ölüm nedenini intihar olarak açıklayıp sevenlerini daha da üzdü. Tim
Bergling, henüz 28’indeydi. Ardında birçok değerli eser bırakan DJ’in en önemli
kaydı ise şüphesiz ilk stüdyo albümü True oldu.
Genç sanatçının ilham aldığı
isimler, şurada belirtildiği üzere Daft Punk, Swedish House Mafia ve Eric Prydz
gibi büyük müzisyenlerdi. Bu isimleri örnek alarak müziğinin temelini yaratan
Avicii, hem kendi çalışmalarının hem de dünyadaki elektronik müziğin
sınırlarını ise başka tarzlarla harmanlayarak genişletmeyi başardı. DJ, Amerikan
halk müziklerinden country başta olmak üzere soul ve bluegrass gibi türleri de
kendi house müziğine adapte etti. True albümü ise bu noktada bütün dünyadaki
genç / yaşlı DJ’lere örnek olan bir eserdi. Albüm, EDM’in sınırlarını
genişletirken aynı zamanda radyo dostu birçok hit parçayı da Las Vegas’tan
tutun Alaçatı’ya kadar inanılmaz geniş bir kitleyle buluşturdu.
Albümün en önemli işi ise
şüphesiz Wake Me Up oldu: HBO’nun iptal ettiği güzelliği How to Make It in America’nın jeneriğindeki I Need A Dollar’la sevdiğimiz Aloe Blacc, bu parçada da
şarkıyı resmen uçuruyor. Nakarata kadar Folktronica türünde gitar ve beat’lerle
ilerleyen parça, bir anda EDM’e evriliyor ve dinleyiciyi anlında yakalıyor. Parçanın
orijinalliği ise albümün genelinde de var: Dan Tyminski vokalli Hey Brother ise
resmen bu parçanın uzaktan kuzeni gibi. Ayrıca Avicii’nin bu harmanlama dokunuşunu
disco ve soul’a uyarladığı güzellikler de var: Efsanevi grup Queen’in turne
solisti / American Idol ikincisi Adam Lambert’ın vokallerindeki “nakarat
şarkısı” Lay Me Down ve Amerikalı şarkıcı Audra Mae’nin döktürdüğü Shame On Me
bunlardan ikisi.
Audra Mae’nin gerçek anlamda “Avicii’nin
önüne gectiği Avicii parçası” ise Addicted to You. 2:28’lik kısacık süresi ile
dinleyicinin tadını damağında bırakan şarkı, albümün en özel işlerinden biri. “I'm
addicted to you, hooked on your love. Like a powerful drug I can't get enough
of. Lost in your eyes, drowning in blue. I'm out of control, what can I do?”
nakaratıyla ise tam bir güzelleme. Duyguyu parçanınn her anında
hissedebiliyorsunuz. Ayrıca Charley Ann Schmutzler’in de şuradaki The Voice of
Germany performansında ise ona dönmeyen 3 jürinin zevksizliğini izleyebilirsiniz.
Bu arada Schmutzler, o yarışmayı kazandı.
Albümün Amerikan verisyonunun enstrümantallerinden
Heart Upon My Sleeve ise özellikle gitarların ve yaylıların uyumuyla ortaya hem
akıcı hem de etkileyici bir eser çıkartıyor. Genel olarak ise bu albüm, daha
önce ifade ettiğimiz gibi Avicii’nin 28 yıllık hayatının en değerli mirası. Keşke
hayatına devam edip klişe yıkan bu tarz düzenlemelerine devam edebilseydi. O, sadece
insanları baslarla zıplatan bir eğlendirici değildi; elektronik müzikte derin izler
bırakan bir yenilikçiydi. Seni müziğinle anıyoruz güzel adam!
Kaynak: 1.